Londra Gezi Notları
Londra'da biri 7 gün diğeri 3 gün olmak üzere toplam 10 gün kaldık.
Öncelikle biz Londra'yı beğendik. Ama yine de Sherlock dizisindeki Londra sokaklarını her köşede bulamayacağınızı belirtelim. Şehir bir Paris gibi baştan sona tarihi değil. Biraz İstanbul gibi, tarihle bugün, eski ile yeni içi içe girmiş. İnsanlar da öyle. Dünyanın her yerinden insanı görmek mümkün. Şehirde bir bütünlük bulmak yerine parça parça, bina bina geziyorsunuz. Londra'da gezilecek yerleri uzun uzun anlatmaya gerek yok, hepsi iç içe, kaçırma görmeme şansınız pek yok. Sadece Tower Bridge, kalenin ve Borough Market'in olduğu bölge diğer yerlerden biraz kopuk. O da yaklaşık 3 km. Ama bu 3 km'yi yürümenizi tavsiye etmiyoruz. Bunun dışındaki her yeri yürüyerek gezdiğinizde hiç boşa yürümezsiniz. Rotanızın başına bir cumartasi günü Portabello pazarını sonuna ise Soho bölgesini koyarak Notting Hill mahallesini, Kensington Parkını ve Sarayını, Hyde Parkı, Buckingham Sarayını, Parlamento Binasını ve Big Beni görebilirsiniz. Merkezin dışında Campden Town isimli gençlik bölgesini, Greenwich'i, Windsor Sarayı'nı görebilirsiniz. Campden Town'ı biz sevmedik. Londra'da paralı girişli olan yerler çok pahalıyken devlet müzeleri ücretsiz. Bu tezat nedeniyle kalelere girmemenizi ama vaktiniz varsa bol bol müze gezmenizi önerebiliriz. Tabi şehir hoşunuza giderse müzeye çok da vakit kalmayabilir. Biz 1 hafta boyunca vakitsizlikten sadece Natural History Museum'u gezebildik. Konaklama ve ulaşıma gelince. Şehirdeki çok yoğun trafikten kurtulmanın yolu merkezde kalmaktan geçiyor. Konaklama çok pahalı olduğu için Airbnb üzerinden Londralılara misafir olabilirsiniz. Biz bu siteden çok memnun kaldık, tavsiye ederiz. Ulaşım konusunda otobüslerin neredeyse tamamı tur otobüsü kıvamında. Üst kata çıkıp Londra sokak ve caddelerini seyredebilirsiniz. Ayrıca otobüsler metrodan daha ucuz. Bir hafta kaldığınızda 20 pound karşılığı haftalık abonman kaydı yaptırmalısınız. Ulaşımda mutlaka oyster kart çıkaracaksınız. Bu kartı havaalanında ve tren istasyonlarında alıp içine para yatıracaksınız. Haftalık abonmanı da karta yükleteceksiniz. Kartın depositosu 5 pound. Seyahatinizin sonunda havaalanında iade ederek depositoyu geri alabiliyorsunuz. Oyster dışında seçenekler olsa da ulaşımda mutlaka bu kartı alın. Aktarma gibi avantajlarından faydalanırsınız. Londra pahalı bir şehir mi? Hem evet hem hayır. Dışarıda yemek pahalı ama marketler oldukça uygun. Etin kilosu 35 TL, peynirin kilosu 20 TL, marul 4 TL, ekmek bizdeki fiyat, kaliteli balın kilosu 60 TL vb. Bu yüzden de evde yemek ve sandviç yapma imkanlarınız olursa rahat edersiniz. İkinci bir alternatifiniz ise sandviç satın alma olabilir. Pret a manger, itsu gibi sandviç satan yerler yoğun rağbet görüyor. Bir tavsiye daha: Whole Food. Portabello tarafından Hyde parka yaklaştığınızda bu çok büyük yemek mağazasında farklı bir deneyim yaşayabilirsiniz. Birbir çeşit yemeklerden bir karton tabağa doldurup kasada öder, üst katta afiyetle yersiniz. |
|